• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

BÖLGESEL ÖZERKLİK VE İKİ DİL TARTIŞMALARI

         Ülkemiz son yıllarda büyük bir değişim, dönüşüm ve yıkım projesinin uygulama alanı haline getirilmekte, milletimiz emperyalizm arenasında adeta bir varlık ve bütünlük sınavına tabi tutulmaktadır. Bu dönemle birlikte bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmekte; oluşturulan kargaşa ve belirsizlik ortamından faydalanılarak, milletimizin ve devletimizin geleceği üzerine bir takım kirli hesaplar yapılmaktadır. Yaşanan gelişmelere bakıldığında, değişim sürecini yönlendirenlerin yoksul, mutsuz ve geleceğe olan güvenini yitirmiş bir toplum hedeflediği görülmektedir. Yıllardır yapılan sonu gelmez kısır tartışmalar ile uluslar arası çevreler ve büyük sermayelerce fonlanan propaganda faaliyetleri aracılığıyla toplumsal reflekslerimiz zayıflatılıp, tepkisiz, duygusuz ve duyarsız bir toplum yaratılmakta; bu yolla ülkemizin bir bölgesi vatan topraklarından koparılmak, iki dilli bir yapı ile binlerce yıllık kardeşliğimize darbe vurulmak istenmektedir. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti; binlerce yıllık devlet geleneğimizin devamı olarak, şehitlerimizin kanlarıyla kurulmuş; milletimizi birbirine kenetleyen şuur; analarımızın gözyaşlarıyla yoğrulmuştur. Nasıl ki, et tırnaktan ayrılmazsa; bu coğrafya üzerinde yaşayan ve etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını benimsemiş hiçbir fert de birbirinden ayrılmaz. Coğrafi, sosyal, tarihi, kültürel ve ekonomik gerçekler bizi birbirimize sıkı sıkıya bağlamaktadır. Türk milleti tanımı, bu coğrafyada hayat bulan bütün etnik kimlikleri bünyesinde barındıran ve kapsayan bir kimliği ifade eder. Bu bakımdan milli birlik ve beraberliğimizi bozma, kardeşi kardeşe düşürme, ülkemiz içinde bir kısım vatandaşlarımızı ayırma planları yapanlar, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır. Toplumu bir arada tutan en önemli unsurlardan olan dilimizin kullanımını zaafa uğratma çabaları ve bunun devamı olarak ülkemizin bir bölgesi için özerklik talep edilmesi son derece tehlikeli bir gelişmedir. Dil birliği, aynı şekilde düşünmenin, aynı şeyleri hissetmenin ve hislerimizi aynı şekilde paylaşmanın anahtarıdır.Bu coğrafyada türkülerimiz, oyunlarımız, ağıtlarımız, kültürümüz, tarihimiz ve kaderimiz birdir. Bu birliği bozmak kimsenin harcı değildir.Bu konuları tartışmak, Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez olarak nitelenen maddelerinin, dolayısıyla Devletimizin ve niteliklerinin tartışmaya açılması demek olur ki; bu da bizi ayrışmaya götürür.          Türk Dayanışma Konseyi, acı tecrübelerin kazanımları olarak Anayasada ortaya konulan nitelik ve ilkelerle, milletimizi bir arada tutan değerlerin yılmaz savunucusudur. Bu nitelikleri tartıştırmayız. Bu tür girişimlerin yol açacağı sonuçların acı tecrübeleri hepimizin malumudur.Milli birliğimizi zaafa uğratacak, milletimiz arasına ayrılık tohumları ekecek, bizi bizden uzaklaştıracak girişimlerde bulananları ve bu kimselere umut aşılayarak kamuoyuna sunanları şiddet ve nefretle kınıyoruz. Bizler, dost düşman herkese, bir kez daha tüm gücümüzle haykırıyoruz ki: Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil ülküsü ile kurulmuş üniter bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir.Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır.Başkenti Ankara’dır. Tartışmayız; tartıştırmayız…Büyük Türk Milletine saygıyla duyurulur.

                                                                                           05.01.2011

                                                                             Türk Dayanışma Konseyi


2092 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam40
Toplam Ziyaret270692